Kahramaraş depreminde Ebrar Sitesi B Blok’un yıkılmasına ilişkin depremzedelerin açtığı 15 milyon liralık manevi tazminat davasında ara karar çıktı. Mahkeme, site müteahhitlerinin mal varlıklarına tedbir konulması talebini reddetti.
Onikişubat ilçesi Şazibey Mahallesi’ndeki Ebrar Sitesi’nde 18 blok yıkılmış, bin 480 kişi yaşamını yitirmişti. 18 blokun yıkılmasına ilişkin davalar ayrı ayrı görülüyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 115 kişinin hayatını kaybettiği, 3 kişinin yaralandığı öldüğü Ebrar Sitesi B Blok davasında, sanıklar Tevfik Tepebaşı, Atilla Öz, Ahmet Doğan, Meliha Teker, Salih Tepebaşılı ve Mustafa Timurbanga hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Sanıkların davasında, yarın kararın açıklanması beklenirken, binada hayatını kaybedenlerin yakınlarının bu sanıklarla ilgili tazminat davası açtıkları ortaya çıktı. ANKA Haber Ajansı, depremzedelerin tazminat istemli dava dosyasına ulaştı.
Buna göre aileler, yakınlarının vefatı sebebiyle büyük kayba maruz kaldıklarını, manevi olarak da telafisi mümkün olmayan derin elem ve sıkıntı yaşadıklarını belirterek, sorumlulardan tazminat istedi.
Davacılar, evdeki tüm kişisel, ev eşyalarının da evleriyle ile birlikte yok olması sebebiyle, toplam 15 milyon lira manevi tazminatın, kusuru bulunan davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak ailelere ödenmesini ve davalıların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etti.
MAHKEME ARA KARAR KURDU, İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ REDDEDİLDİ
Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, açılan tazminat davasında ara karar vererek, davalıların mal varlıklarına ”ihtiyati tedbir” konulması istemini reddetti.
Kararın gerekçesinde, ”ihtiyati tedbir” kararı verilebilmesi için tedbir talebinde bulunan tarafın, ”tedbirin ivediliği ve gerekliliği konusunda”, mahkemeye delil sunma zorunluluğu bulunduğu belirtildi.
Gerekçede, “Yaklaşık ispat kuralı” gereği, tedbir talep eden tarafın, talep dilekçesi ile hakkını dayandırdığı olguların doğruluğu konusunda yeterli derecede delil sunması ya da bu delillere ilişkin açıklamalarda bulunması gerektiği ifade edildi.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 25.maddesine göre, kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakimin, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya olayları kendiliğinden dikkate alamayacağı kaydedilen gerekçede, ”ihtiyati tedbir” talepleri bakımından HMK’nın ilgili maddesindeki koşullar oluşmadığından, reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi.
